Matrix, Constantine, John Wick gibi efsane filmlerin başrol oyuncusu Keanu Reeves'in dram ağırlıklı hayatını, hikayesini hiç merak ettiniz mi?
Matrix, Constantine, John Wick gibi efsane filmlerin başrol oyuncusu Keanu Reeves'in dram ağırlıklı hayatını, hikayesini hiç merak ettiniz mi? O cafcaflı filmleri ile gönüllere taht kuran bu adamın yaşadıklarını okuduktan sonra içiniz burkulacak. Aynı zamanda ne kadar alçak gönüllü, dürüst biri olduğunu da öğreneceksiniz. Kendisi 3 yaşındayken babası evi terketmiştir. Kısa bir sürede olsa onunla hala iletişim kurabilen Reeves, resmi olarak annesi ve babası boşandıktan sonra tüm iletişimlerini kaybetmiştir. Bu günden sonra annesinin sürekli başka birileriyle evlenmesinden dolayı 4 okul değiştirmiştir. Doğuştan gelen disleksi (öğrenme bozukluğu) yüzünden bir müddet sonra liseyi yarıda bırakmıştır. Kanada'da büyüdüğü için ülkenin hokey takımında büyük işler başarmak istiyordu. En iyi oyuncusu olduğu takımda yaşadığı sakatlık yüzünden tüm hayalleri suya düşmüş ve bu sporu bırakmak zorunda kalmıştır. Henüz genç yaşta en yakın arkadaşı olan River Phoenix'i kaybetmiştir. Ve büyük bir depresyon yaşamıştır. Onun en iyi arkadaşı olduğunu, onu çok özlediğini her zaman dile getirmiştir. 1998 yılında tanıştığı sevgilisi Jennifer Syme ile yaşadığı ilişkiden bir kız çocuğu dünyaya gelecekken doğuma günler kala anne rahminde çocuklarının öldüğünü öğrenirler. Bundan 1 yıl sonra ise sevgilisi Jennifer, Marilyn Manson'ın düzenlediği partide alkolü ve uyuşturucuyu fazla kaçırır, gece evine dönerken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeder. 3 kız kardeşi olan Keanu Reeves, yıllardır lösemi ile savaşan kız kardeşinin tüm bakımlarını üstlenmiştir. Oynadığı Matrix filminden 115 milyon dolar gibi bir para kazanmıştır. Ve bunun %80'ini "asıl işi siz yaptınız" diyerek set çalışanlarına dağıtmıştır. Diğer Hollywood yıldızları gibi büyük malikaneler yerine sıradan bir apartman dairesinde yaşıyordur. Günlük hayatta sürekli olarak otobüs ve metro kullanmaktadır.